Daha önce canım çıkmıştı. Korktum. Bir daha aynı yere düşmekten korktum. Sonra korktuğum yere düştüm. Ölcem sandım, ölmedim. Günler geçti, canım çıkıyor gibiydi. Ağlamanın ne demek olduğunu hatırladım. “Gerçekten en son insanların içinde ne zaman ağladım?” diye düşündüm. Sanırım 18 yaşlarında “neye ağlıyorsun? Ağlama.” dendiğinde bırakmıştım ağlamayı. Halbuki şimdi duramıyordum. İnsanların yanında, yolda, evde her an ağlayabiliyordum. Ağladığıma şaşırıp niye ağlıyorum diye daha çok ağlıyordum. Bir yandan da artık duygularımı yaşayabilmemin şükrünü yaşıyordum. Sadece mutluluk hali yaşanır sanıyoruz. Bunu öğreniyoruz.…